İstanbul Topkapı’da eski Arçelik fabrikasının yerine tasarlanan Koç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Kampüsü’nün konsept projesi ve medikal planlaması Cannon Design firması ile birlikte hazırlanmıştır.
Kullanıcı temsilcileri ile tasarım forumlarında bir araya gelinmiş ve kullanıcının tasarım aşamalarının tümünde katılımı amaçlanmıştır.
Konsept proje ve medikal planlama yanında, tüm mimari projeleri üstlenen Kreatif Mimarlık, birinci etap sonunda değişen imar koşullarına göre revizyon projesini de üstlenerek kampüsün zamanında tamamlanmasını sağlamıştır.
Proje tasarımında, gelecekte değişebilecek ihtiyaçlara cevap verecek esnekliğe sahip, araştırma merkezi ile tıp sektörüne yenilik getiren, başarılı bir tıp eğitimi için çoklu disiplinler arasındaki bütünleşmeyi ve iş birliğini teşvik eden ve geliştiren bir mekânsal düzenleme yaratılarak, uluslararası standartlarda, yer ve kimlik duygusunu da barındıran bir tasarım hedeflenmiştir.
İnce uzun bir arsada yer alan iki dikdörtgen bloktan güneydeki blok daha alçak tasarlanmış ve bir kavisle diğer bloktan uzaklaştırılarak orta avluya ve kuzey bloğuna daha fazla gün ışığı almak mümkün olmuştur
Hastane ve poliklinik girişinin üstünde bulunan bloklar arasındaki teras sayesinde, tüm kompleksin zemin kotu ile kurduğu ilişki insan ölçeğine uygun hale getirilmiştir.
Yapının tasarımında kullanılan avlular, bina programındaki bileşenlerin birbiri ile ilişkilerini kolaylaştıran ve güçlendiren mekanlar olduğu kadar kamusal bir ihtiyaca cevap veren kampüsün kente doğru açılmasına ve yapıların davetkar olmasını da sağlamaktadır. Bu açık mekanların bir diğer faydası ise barındırdıkları ışıklıklar sayesinde asma kat ve bodrum katlardaki mekanların doğal ışık almasını kolaylaştırmaktır.
Binanın tamamında hastaların, öğrencilerin ve akademisyenlerin konfor koşulları gözetilmiş, dış cepheye yaslanmayan sınıflar, laboratuvarlar, hasta ve yoğun bakım odalarının yanı sıra, kafeterya, yemekhane, ofisler gibi destek birimlerinin de ya bloklar ortasındaki ortak terasa ya da açılan çukur bahçelerle görsel ilişki kurması sağlanmıştır. Bu nedenle özellikle zemin kattaki tüm mekanlar doğal ışıktan faydalanabilmiştir.